24 Kasım 2011 Perşembe

Uykusu gelmiş portakallar acı olur ve de sevimsiz. Bu yüzdende ekşi..

22 Kasım 2011 Salı

sonbaharlar mevsiminden önce,kaybolmuş bedenlerden bu  olmalı ki,
tek geriye kış kalmış o ıssız gecelerden.
duygularını çoktan yitirmiş martılar,
 ölüm anlamını yitirimiş bir kansık.
 ve ölen çocuklar ne kadar da karanlık.
kanın gözyaşının sonsuz bir bir girdapta büyüdüğü bu amansız boşlukta.
uyumak sessiz sessiz göz kapamak, gece ve güne.
hani derler ya, bu acılar bitsin artık.
hiç yaşamamış gibi ölmek zamanıdır şimdi.
hiç yaşamamış gibi sövmerlerin ardında, umutsuz sevmeler bırakarak.

2 Kasım 2011 Çarşamba

sokaklarda mızıka çalma çocuk yorulursun.

Bir çocuk gülümseyişi, kırılmış yaralı bir kalp.

Gece trenlerinde kaybolmuş, pronlar.

Işıl ışıl yanan neon lambalar.

Hüznün boğazından, yüreğine doğru akıp gidiyor.

Bedenin yorgun ve umutsuz.

Ölümsü bir sessizlik, sözlerin.

1 Kasım 2011 Salı

Ayrımlamalarla ayağı kalkmalı zaman. Bölünmeler çoğaldıkça yeniden dirilmeli yaşam... Seni mahkum kılan her ne ise bir düşün, var ettiğin ne denli çelişkiden uzak ve derin?

Kentlerini terk et teker teker...Ölüler gibi birşey istemeksizin, ve ardına bakmaksızın. Yüreğindeki yangınları derin okyanuslarında boğ. Bil ki küçüğüm, hiç bir beklentinin kalmadı o yerde, yaşamak zor çetin ve yalancı.

Omuzlarını dik tut, yaşadığın tüm yanlışlar için bile. Sen ah... Bilirim ki çok küçüksün ve savunmasız... Attığın her adım için bir doğru payı ile hareket ettin ve kendine asla hakaret etmedin.

Biliyorum çok yoruldun ve acı çektin. Söylediğin, yalvardığın yıkıldığın her şeyin sonunda, neyi elde ettin?

Bu yüzden küçüğüm, boş ver geçmişini.

Yüreğin soğuk ayaz tipi.

Yüreğin alev ve feryat.

Ben diyordun ya, usulca, senin için her gün... Senin için her gün... Bir serçeyi yüreğinden vurmuşum.

Bilemedim.

Yüreğin acımasız korsanların elinde talan. Yüreğin çırpınmaya çalışan yaralı bembeyaz bir kanat.

Gözlerin kızıla boyanmış bilirim.

Bilirim, vaz geçmek zor diyeceksin.

Bilirim vaz geçmek zor... Çok zor...