25 Nisan 2011 Pazartesi

Çamur

Midesi, boğazı, rahmi çamur kokan kadınlar.

Beceremezler bir erkeğin gözlerine bakmayı.

Arsız, şevval, şuh…

Onların dişlerinin arasına sıkışmış bir çürük ağrıları,

Dalgın dalgın söylenmiş tekerlemeleri vardır olsa olsa.

Gözleri yerde huzursuz avere ve çocukturlar.

Biri ufacık bir söz söylese, şımarmaya namzettirler.


Oysa niçin sevdiğini de bilmek gerekir.

Oysa niçin sevildiğini de bilmek.


Rahmi çamur kokan kadınlar vardır.

Elleri işçilerin katıksız ekmekleri kadar çorak.

Sevmeleri kesik, esrik, öfkeli.

Gözlerinin mavisi örneğin.

Bir yere mıhlanmış öylece söylemekteler.

Ben o kokuları gözlerimin mavisine sürüyorum..

Lütfen söyle, onu bana vermeyecek misin?

Ya öyle mi, vefasız bonjo.

Bunca yaptığım iyiliğe karşılık!


Rahmi çamur kokan kadınlar vardır.

Gün be gün yaşamak için kemirselerde ekmeği

Gün be gün, ölmek için yaşarlar hepsi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder