9 Nisan 2011 Cumartesi

Kim bu okunuş?

Baktım ki, hayat seyri seferle daim değil. O zaman keşfin hazzı ile daim olayım. Madem ki, bildiğim tüm doğruların artık işe yaramayan tansıklarını görmüşüm, çömelmiş ve üşümüşüm. O oyuncunun kopartılmış kolu göğe yükselsin ve desin ki, ölmedim efendiler. Sadece ölüm bana yaşamdan daha kolay geldi.


Masanı bütün kenarını bir bir yiyip bitiren fareler, döndü ve bana dediler ki, bizi kim kemirdi? Gözlerimi oğuşturdum, bütün dualarımın iki iki daha beş etsin diye olduğunu gördüğümde, kocamış bir it kıs kıs güldü halime. Buyrun efendiler dedim, burdan yiyin..

Ne demiş o ünlü düşünür, ''çoğunun korkak olduğunu söylemeye cesareti yoktur''

Ne denmiş efendim, bu postmodern kuyuların, fareler, harfler, kelimeler yığınında, ben de bir söz söyleyemeyecekmişim?

Bir ömür boyu, beyaz atlı prensin bok dolu terkisini gözleyecek mişim?

Bu ters düz edilişim sırasında, kendi değerlerine karşı çıkan ben, istedim ki ''sıradanın da üzerinde sıradan''olayım.

Tükürün ulan deyyusun yüzüne..

Madem ki yalan söyler tüm ecinniler.

Başlamam mı ben de?

Yok öyle efendi, sınıfta celallenip '' ben bu sanatçıların geniş mezhepliliğine dayanamıyorum! '' diyin bağrınıp, yüzüm kıpkırmızı hocayı bile ezip geçmeye.

Madem ki derdim deliliğimdir. Derim öyleyse.

Yalancıyım ve henüz korkak. Sen bilmezsin, niçin işermiş kelebekler geceleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder