2 Aralık 2011 Cuma

jurnal

dostumm sen benim içimde hiç bir sınır ve hiç bir kanun tanımayan bir özgürlüksün, ve bilmektemisin ki, yüreğimdeki bu karanlık yan çoğaldıkça benim dehlizlerim nedenli büyüyüp gelişmekte... bana ne vaat ettiğinin varkına varsaydın, dilin damağın tutulurdu.

ölümün önünde diz çöker, onu yaşamanın ne büyük keşif ne büyük bir büyüklük olacağını hissederdin

ben hayatta olmak istemediğim anları o kadar çok yaşadım ki evimde ailemde. ölmek dilerdim. bağırıp çağırır hiç bir sınır tanımadan ısyan ederdim, büyük olmayan küçük yürekli insanlara.

isyan ederdim, adaleti ve erdemi çoktan unutup gitmiş, iyiliklerini sırf kendi konumlarını sağlamlaştırmak isteyerek yapan insanlara.

anlayabileceğini bilsem, sana daha ne büyük kırgınlıklardan daha ne büyük utançlardan bahsederim.

her      öpüş içinde bir kalp kırıklı, bir boşluk bırakı demişti bir dostum.

artık bundann sonrası benim kalemime düşüyor, galiba ona döktüğüm mahrem senden daha büyük senden daha çetin olacak.

...

çocuktum, bir gün yıkıntılarının arasından bir kedi yavrusu sesi geldi. hava sis ve bir o kadar soğuk.. ben eski kazağın kollarını uzatıp ellerimi onun içine sokmuşum. huzursuzdum. biri bana sesini duyurmaya çalışıyor ve bulamıyordu beni. aradım aradım aradım.. sonunda yağmurdan sırılsıklam olmuş titreyen ve hasta bir yavru kedi gördüm, öylesine çirkindiki. ama gözleri. gözleri.. ağlıyordu ve annesi yoktu.. onu eve götürmekten korktum. oracıkta ona bir yuva yaptım, yağmurdan ıslanmasın diye zaten uzanmış ve hasta bedenini oraya soktum. ve çekip gittim.. onun orada yaşamayacağını biliyordum. ama çekip gittim.. ve bir kaç gün sonra gittiğimde oracıkta o derme çatma yerde ölüp gitmişti.

hayatı böyle yaşıyoruz... hayatı o küçük kedi yavrusu gibi tek ettiğimi düşünüyorum, cesaretsizliğim ve bencilliğim yüzünden.

belki dereye atılan kedi yavrularını çığlıklarını duydukça, ellerimi kulaklarıma kapayıp çığlık atmam bundandı. bundandı kendimden ve dereye kedi yavruları atan çocuklardan nefret ederek yüzlerine bakmamam...

hayatı, hep acıyan ve çığlık atan haykırışlara, kulaklarımı kapamak zorunda olduğum için sevmiyorum. bana o kedi yavrusunu terk edişim gibi ağır çok ağır geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder